DİĞER
“Bu bir sinema kitabı ve yazarları oluştururken bir cast yönetmeni gibi düşündüm kendimi. Amacım bütün filmin etrafını sarmaktı. Anlatılmayan, atlanan şey kalmasın istedim. Bir boşluğa tahammülü yok bu filmin. Bence şahane bir kadro çıktı ortaya.”
“Ahlak ve adabın nasıl mükemmel olması gerektiği hem Avrupa’da hem de İslam dünyasında ehl-i kalem arasında tartışılmakla kalmaz, ayrıca alt sınıflar üzerindeki gücü ifade etmek için araçsallaştırılır. Onun içindir ki birçok nezaket kitabında, yalnızca nasıl davranılması gerektiği değil, aynı zamanda aşağılık olarak görülmekten nasıl kaçınılacağı açıklanır.”
"Joyce, Homeros’un metnini gerçekten ‘devrimci’ bir kanavaya oturtur... Dil plastiğinin modern bilincin en önemli kurucu öğesi olduğunu o tarihte yakalamıştır. Eliot’un metni ise bugün bize muhafazakârlığın modern bir kavram olduğunu yeniden öğretiyor. Modern-muhafazakâr bir eser Çorak Ülke. Joyce’un delimsirek, ve metni de okuru da çıldırtan, hatta yıpratan ‘genç’ arayışlarına karşın Eliot ‘yaşlı’ bir sestir."
“Kavram dediğimiz şey temelde düşüncenin paketleri gibidir. Esas büyük sorun da kavramın keskin sınırlı bir anlam çerçevesi olmaması, kayganlığı, belirsizliği ve tarihsel değişime açıklığı. Bu kadar incelikleri olan ve soyutlama olmaksızın sağlıklı konuşulamayan bir şeyi nasıl konuşacağız sorusuna cevap da arıyoruz kavram incelemelerinde. Tabiri caizse burada kolektif öznenin zihninin içini görmeye çalışıyoruz.”
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Benim hayalim, üyeleri dağılmış eski bir müzik grubunu yıllar sonra aynı sahnede buluşturup sevilen şarkılarını yeniden söylemelerini sağlamaktı. Bunu ne kadar başardım, bilemiyorum.”
“Neden Bach bu denli önemli? İskender Savaşır’ın ifadesiyle, ‘Çünkü Bach’ın neredeyse her eseri, tek ve kişisel bir üslubun tezahürü değil, belirli bir alanda, uzun bir gelenek boyunca denenmiş bütün üslupların, araştırmaların, teknik olanakların kendine özgü ve emsalsiz bir sentezi.’”
"Çorak Ülke’yi bugün, ilk basılışından tam 100 yıl sonra yeniden okumak, tarihî bir lunapark oyuncağına binip işlevini hâlâ ne kadar iyi yerine getirebildiğine şaşarak oradan oraya savrulmak gibi."
Asiye Müjgan Güvenli'nin yazdığı, hapishaneden gerçek hayat hikâyelerini içeren Elinden Kaza Çıkan Kadınlar, Dipnot Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde basılıyor. Kitabın önsözünü ve hikâyelerden birini Tadımlık olarak sunuyoruz...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Artık sadece popülist sağcı liderler radikal sol adımlar atabilir. Kısaca işler bir anda tersine dönmüştür: Sağcı popülistler ezilen işçi sınıfının sesiyken, sol liberaller yeni elitlerin sesi haline gelir. Bunların her ikisi de elbette popülizmdir ve her ikisi de sahte düşmanlara ihtiyaç duyarlar.”
"1950’ler boyunca Fransız işçi sınıfının göçmen işçilere yönelik ırkçılığı, polise çalışma izni göstermezlerse ülkelerine gönderileceklerini bilen göçmenlere bırakılmış düşük ücretli montaj hattının acımasız gerçekliği, o yıllarda epey yaygın olan toplu tutuklamaların kurbanı olan Cezayirliler, ayrıca yöneticilerin adaletsizlikleri..."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.